Vücudumuzda genellikle deri, solunum sistemi, ürogenital sistem, ağız boşluğu ve en yaygın olarak sindirim sistemine yerleşen iyi ve kötü mikroplardan oluşan topluluğa eski adıyla flora, yeni adı ile “mikrobiyota” diyoruz. “Mikrobiyatanın sağlık üzerinde etkileri son yıllarda bu konuda artan bilimsel çalışmalar ile giderek daha iyi anlaşılmaktadır. Yeterli miktarda alındığında konakçının mikrobiyal dengesini düzenleyerek, olumlu sağlık etkileri yaratan canlı mikro-organizmalara probiyotikler denilmektedir. Probiyotklerin özellikle mikrobiyata üzerinde olumlu etkileri vardır.” diyen Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Metehan Özen konuyla ilgili şu bilgileri verdi.
Probiyotiklerin çocuk sağlığına faydaları nelerdir?
Probiyotiklerin hem yetişkin hem de çocuklar üzerinde faydalı sağlık etkileri bulunmaktadır. Bu olumlu etkileri öncelikle sindirim sisteminde keşfedildi ve enfeksiyöz ishallere karşı gayet etkin oldukları gösterildi. Ayrıca, insan bağışıklık sisteminin en önemli bileşenlerinden olan T lenfositlerin %70-80’ini barındıran sindirim sisteminde faydalı bakteriler de yardımcı hücreler olarak çalışmaktadırlar. Probiyotikler öncelikle yer işgal ederek, zararlı bakterilerin tutunmasını engellemekte, ürettikleri maddelerle onları parçalamakta, ortamdaki besinleri tüketerek zararlıların yaşamasını ve çoğalmasını engellemektedirler.
Bu dengenin bozulduğu durumlarda ise zararlı mikroorganizmaların sayısı hızla artmakta ve hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle son yıllarda probiyotikler ve onların çoğalmasına sebep olan prebiyotikler üzerinde yapılan insan çalışmaları hız kazanmıştır.
Özetle probiyotikler; ishal, antibiyotik ilişkili ishal, seyahat ishali, laktoz intoleransı, bağışıklık sisteminin desteklenmesi ve bazı alerjik hastalıkların önlenmesinde etkilidirler. Üst solunum yolu enfeksiyonları (ÜSYE) çocukluk yaş grubunda sık görülmektedir. Çocuklar üzerinde yapılan çalışmalarda probiyotiklerin ÜSYE geçirme sıklığı ve semptomların süresini anlamlı olarak azalttığı bildirilmektedir. Ayrıca probiyotik alan bebeklerde atopik egzama ve alerjik rinit ataklarında azalma olduğu da son yıllardaki kaliteli çalışmalarda bildirilmektedir.
Gelecekte kullanım alanları giderek artacak olan probiyotiklerin pek çok farklı endikasyonlarda çalışmaları devam etmektedir: depresyon ve obezite tedavisi en popüler alanlardır.
Doğal probiyotikler nelerdir? Bunları hangi sıklıkta yemek gerekir?
İnsan sağlığının korunmasına ve bazı hastalıklarının tedavisine faydaları olan bu dost bakterilerin fermente süt ürünlerinde (yoğurt, peynir, kefir), fermente gıdalarda (sirke, tarhana, turşu, boza) bulunduğunu biliyoruz. Bu probiyotik bakterilerden ve prebiyotik liflerden zengin gıdaları düzenli olarak ve yeterli miktarlarda yediğimiz zaman çoğunlukla pek çok enfeksiyon ve kronik hastalıkların oluşumunu engellemekteyiz. Ancak, bu gıdalarda hangi miktarda ve hangi türlerde probiyotik bakteriler bulunduğu bilmediğimiz için ve üretiminden sonraki dönemde içindeki bakteri konsantrasyonları azaldığı için hastalık durumlarında tedavi amaçlı kullanımları henüz önerilmemektedir.
Probiyotik zengini beslenme her çocuk için gerekli mi?
Mikrobiyatanın korunmasının öneminin giderek daha iyi anlaşıldığı toplumlarda vajinal doğum, anne sütü ile beslenme ve antibiyotiklerin çok dikkatli/kısıtlı kullanılması sonucu insan florasına minimal hasar verilmeye çalışılmaktadır. Sağlığımızın kaliteli şekilde devamını sağlamak için vücudumuzda bulunan dost bakterilerle iyi geçinmek zorundayız. Günümüzde, bu şartları karşılayamadığımız durumlarda, probiyotikli gıdalarla sık beslenmek önerilmektedir.