İlkbahar ile birlikte polen alerjisi belirtileri de görülmeye başlar. Solunum sırasında mukoza ile temas eden polen proteinleri hassas kişilerde, IgE (alerjik tepki geliştirme yeteneğine sahip antikor) üretimini tetikler. Aslında tehlikeli olmayan polene karşı vücudun savunmaya geçmesi sonucu alerji belirtileri ortaya çıkar. Alerjik rinit olarak adlandırılan solunum alerjisi, bahar aylarında en çok görülen rahatsızlıktır. Alerjik rinit tedavisi ise sebebe bağlı olarak farklılıklar gösterir.
Alerjik rinit belirtileri nelerdir?
Burun tıkanması, değişken derecelerde hapşırma, burunda kuruma, burunda, damakta, boğazda ve gözlerde kaşıntı, göz altlarında morluk, gözlerde sulanma alerjik rinit belirtilerindendir. Alerjik rinit sıklıkla burunda lokal kızarıklık ve kaşıntı ile karakterize, gözlerdeki kızarıklık ile ilişkilidir. Polen alerjisi olan yetişkinlerin oldukça yüksek bir yüzdesi de astım hastalığından muzdariptir. Bu oran bazı istatistiklere göre %70’lere varmaktadır. Çocuklarda ise polen alerjisine bağlı astım çok daha nadirdir. Çocuklarda polen alerjisinin sıklığı, istatistiklere bağlı olarak,% 10 ile 20 arasında değişmektedir. Geçmişe oranla artmaktadır.
Mevsimsel alerjik rinit en sık polenlere bağlı olarak bulgular ile ortaya çıkarır. Belirli dönemlerde, duyarlı olunan alerjenler havada varsa belirtiler görülür. Diğer zamanlarda hastaların şikâyetleri yoktur. Bazı hastalar ise yıl boyu alerjik rinit belirtileri gösterirler. Bu hastalar daha çok ev içi alerjenlerine duyarlı hastalardır. Ev tozu akarları, evcil hayvan alerjenleri, mantar sporları gibi ev içinde bulunabilen alerjenlere önlem alınmadığı takdirde yıl boyu alerjik rinit belirtilerine sebep olabilir.
Polenler nedir ve nasıl davranırlar?
Polenler çiçeklerin erkek tohumlarıdır. Polen taneleri gözle görülemeyecek kadar küçük olup bir polen tozunda binlerce polen tanesi olabilir. Bitki türlerine bağlı olarak farklı şekillerde küçük tanelerden oluşurlar. Polenler çiçeklere konan böcekler ve rüzgâr ile uçuşma sonucu hastaya ulaşırlar.
Alerjik hastalıklara sebep olabilen bitki aileleri arasında, otlar (buğday, çavdar, arpa, buğday çimi, logliarello), ağaçlar , yağ bitkileri (zeytin, kül) betullacee (huş ağacı, kızılağaç), Salicaceae (söğüt, kavak), plantacee (çınar), fagacee (kayın ağacı, kestane, meşe), otsu bitkiler ve kompozit (pelin, papatya, ayçiçeği, karahindiba, ambrosia) dır.
Havadaki polenin yoğunluğu dağlarda ve deniz yakınında daha az düzlüklerde ve vadilerde daha fazladır. Güneşli ve rüzgarlı bir gün polenlerin yayılmasını sağlayan en uygun iklim koşuludur.
Bazı gıdalar ile etkileşim olabilir
Çocuklarda polen alerjisi diğer alerjilere göre daha az sıklıkta görülür. Daha da nadir görülen ise polen poliallakeidir (daha fazla polene eş zamanlı hassasiyet). Bu durum yaş ile ilişkili bulunmuştur.
Bununla birlikte, bazı çocuklar, Oral Alerjik Sendrom denilen bir rahatsızlığa sahip olabilir . Bahar aylarında bu besinlerin özellikle çiğ olarak yenmesini takiben genellikle 5-15 dakika içinde belirtiler çıkmaya başlar. Dudaklarda, dil, damak, kulaklar ve boğazda kaşıntı, uyuşukluk hissi ve hatta hafif şişme tipik belirtileridir. Çoğu zaman 30 dakika içinde kendiliğinden düzelirken, nadiren ileri reaksiyonlar yaşanır. Bu durum, solunum yolu ile alınan alerjenler ile besin alerjenleri arasındaki benzerlik olmasından kaynaklanmaktadır. Huş ağacı polenine duyarlılığı olanlarda oral alerji sendromu daha sık gelişmektedir. Lateks duyarlılığı olanlarda muz, avokado, kestane ve kivi yenmesine bağlı ciddi reaksiyonlar görülebilmektedir.
Oral alerji sendromu sıklıkla elma, fındık, yer fıstığı, çilek, kereviz, havuç, domates, patates yenmesi ile ortaya çıkmaktadır. Bu durum yenilen bu besinlerin polenler ile ortak antijenlere sahip olmasından kaynaklanır. Pişirilme işlemi alerji riskini azaltabilir ancak fıstık, fındık, çilek, kereviz pişirilmiş olsa da alerjen etkisi geçmez.
Tedavi
Alerjenle teması azaltmak, ev akarları vb. için uygun bir yöntemdir. İlaç olarak en çok kullanılan ağızdan alınan antihistaminikler, burun spreyleri veya konjonktival göz damlalarıdır. Diğer koruyucu ilaçlar kromatlardır. Semptomlar yoğun olduğunda, topikal kortizonlar (sprey ve göz damlası) veya aşırı durumlarda oral kortizon kullanılabilmektedir.
Bazı vakalarda duyarsızlaştırıcı aşılar yararlı olabilir; spesifik bir aşı ile duyarsızlaştırma terapisi, her şeyden önce, tek bir polene duyarlı ve yeni başlangıç semptomları olan genç bireyler için önerilmektedir.
Polenlerden nasıl korunulur?
Polenlerden korunmak için yapabileceğiniz bazı şeyler şöyledir;
- Araba yolculuğu yaparken pencereleri kapatın
- Klima flitrelerini temizletin. Alerji için hassas flitreler de taktırabilirsiniz.
- Kamp ve piknik yapmaktan kaçının
- Gezmek veya tatil için polenlerin daha az olduğu deniz kenarlarını tercih edin
- Gün batarken polen yoğunluğu maksimum seviyeye ulaşır, bu sebeple pencereleri kapalı tutun
- Kırsal bölgelerden ve çimlerin yeni kesildiği yerlerden uzak durun.
- Hava koşulları, havadaki polenlerin yoğunluğunu etkiler. Yoğunluk rüzgarlı günlerde ve nem oranı % 60-90 olan sıcak iklime sahip bölgelerde artar.
- Eve girdikten sonra sokak kıyafetlerinin hemen çıkarılması ve duş alınması, saç ve derideki polenlerin uzaklaştırılması açısından önemlidir.