Özellikle okul döneminde artan, günlük yaşamı aksatabilen geniz eti, geniz akıntısı ve sinüzit çocukların gelişimini de olumsuz etkileyebiliyor. “Çocuğunuzun burnu tıkalı, horluyor, ağzı açık yatıyor, sürekli geniz ve burun akıntısı var, öksürüyor, sık sık kulağı ağrıyor, televizyonu yüksek sesle izliyorsa geniz eti, geniz akıntısı ve sinüzite dikkat etmek gerekiyor” diyen Prof. Dr. Ömer Faruk Ünal önemli bilgiler verdi.
Geniz eti nedir? Hangi şikâyetlere yol açar?
Geniz eti her çocukta vardır. Aslında savunma sisteminin bir parçasıdır, yapıca bademciklere benzer, burun boşluğunun arkasında genizde yerleşir; burundan giren mikroorganizmalara karşı antikor üretir ve hayatın 3-6 yaşları arasında büyür. 6 yaş sonrası küçülmeye başlar ve ileri yaşlarda nadiren gözle görülür. Geniz eti genelde tekrarlayan enfeksiyonların arttığı kreşe başlama yaşında bulgu vermeye başlar; Ağız açık uyuma, horlama, boğaz ağrısı, sürekli burun akıntısı ve burun tıkanıklığı en sık bulgulardır.
Aslında tekrarlayan orta kulak iltihapları, ağız açık uyuma nedeniyle diş yapısında bozulmalar, uyku apneleri gibi sorunlar da geniz eti kaynaklıdır. Ağız açık durmak, salya akmasına, yemek yerken lokmanın uzun süre çiğnenmesi, iştahsızlık gibi etkilere de yol açar. Enfeksiyon kaynağı olan geniz eti Östaki borusunun disfonksiyonu ve enfeksiyonun orta kulağa yayılmasına (otit); burun salgı boşalmasını engelleyerek de tekrarlayan sinüzitlere yol açar.
Bu bahsettiğimiz şikayetlerden bir veya birden fazlasına sahip bir çocuğunuz varsa kulak burun boğaz uzmanı tarafından muayene edilmelidir. Muayenede burundan girilen endoskoplarla (uyuşturma çoğu zaman gerekmez veya gerek kalmaz) film çekerek geniz eti görülür. Geniz eti tedaviye rağmen tıkanıklık yapıyor; Çocuk hasta değilken bile ağız açık uyuyor, horluyorsa, tekrarlayan orta kulak enfeksiyonları veya sinüzit oluyorsa cerrahi olarak geniz eti alınmalıdır.
Geniz eti olan her çocukta ameliyat gerekmez, ancak saydığımız durumlar varsa da beklemek anlamsızdır. Geniz eti küret yöntemiyle, koter aspiratörle, endoskop kontrollü mikrodebrider yöntemleriyle alınabilir. Aslında kullanılan malzeme değil çevreye zarar vermeden yapılacak cerrahi önemlidir. Dikkatli yapılan geniz eti ameliyatının beklenmedik etkileri son derece azdır.
Çocuğum sürekli sinüzit oluyor ve antibiyotik alıyor, geniz akıntısı var öksürüyor…
Akut sinüzit çocukluk çağının en çok antibiyotik kullanılma nedenidir. Burun pasajının darlığı, geniz eti nedeniyle tıkanıklık, sinüslerin boşalma kanallarının dar olması, çocukluk çağı alerjileri, sık viral enfeksiyonlar, çocuklarda sık görülen gastro özofageal reflü gibi pek çok etken bu enfeksiyonun çocuklarda sık görülmesinin sebebidir. Buna rağmen her burun akıntısı veya geniz akıntısı sinüzit demek değildir. Antibiyotiğin lüzumsuz yere en çok kullanıldığı durum, yanlış akut sinüzit tanısıdır. Özellikle tedaviye dirençli akut sinüzitlerde mutlaka geniz eti varlığı veya alerji araştırılmalı ( daha nadiren de ülkemizde sıkça görülen kistik fibroziz gibi hastalıklar) etken tedavi edilmelidir.
Genelde şeffaf burun akıntısı, hafif ateş, burun tıkanıklığı, gözlerde kızarıklık gibi bulgularla başlayan virüs etkenli üst solunum yolu enfeksiyonları (nezle, grip) sonrası oluşan ödem ve burun tıkanıklığı burun salgılarının birikmesi ve sinüslerin dolmasına yol açar. Sinüslerde biriken mukus ise boşalamayınca bakteriler için çok iyi bir üreme yolu olur ve sinüzite yol açar. Bu nedenle sinüziti engellemenin en kolay yolu üst solunum yolu enfeksiyonları başlangıcında burunu açmak (dekonjestan damlalar veya tuzlu su solusyonları) ve mekanik olarak salgıları temizlemek (okyanus suyu, serum fizyolojik, pH ayarlı tuzlu su solusyonları) gibi basit çözümlerle sağlanabilir. Solunum alerjileri de geniz akıntısı ve sinüziti tetikleyebilir.
Sinüzit belirtileri nelerdir?
Çocukta aşağıdaki belirtilerden birkaçı varsa, mutlaka bir kulak burun boğaz uzmanına başvurulmalıdır.
- Geceleri veya sabaha karşı ortaya çıkan inatçı öksürük,
- Sarı-yeşil renkli koyu kıvamlı burun akıntısı,
- Göz çevresinde basınç hissi,
- Nefeste kötü koku,
- Koku alma bozukluğu,
- Mide bulantısı ve kusma,
- 10-14 günden fazla süren soğuk algınlığı (nezle/grip), bazen hafif ateş yükselmesi,
- Burun tıkanıklığı ve horlama,
- Geniz akıntısı ile birlikte bazen boğazda yanma,
- Davranış değişiklikleri,
- Geçmeyen baş ağrısı (özellikle 6 yaş sonrası)
- Yorgunluk ve halsizlik
Hastalık engellenemeyip sinüzite döndüğünde ise akıntının koyulaşması ve renginin değişmesi, geniz akıntısına bağlı öksürük, halsizlik, ateş, yüzde hassasiyet ve baş ağrısı gibi şikâyetler olduğunda sinüzit düşünülmeli. KBB uzmanına danışılmalıdır. Sinüzit tanısı koymak için röntgen çekmeye gerek yoktur, çocuklarda direkt grafilerle sinüzit tanısı koymak son derece zordur, tomografi ise gereksiz radyasyon yükü verir; bu tetkikler ancak tedaviye dirençli veya savunma sistemi düşük çocuklarda istenmeyen sinüzit komplikasyonları (göz içi abse, menenjit vs..) geliştiğinde kullanılmalıdır.
Basit bir kulak burun boğaz muayenesi ve endoskopide sinüs ağzından gelen pürülan akıntı görülerek sinüzit tanısı konup tedavi başlanabilir . Tedavide antibiyotik yanı sıra, burun açıcı spreyler ve mekanik temizleme için yıkama solüsyonları da kullanılır. Akut sinüzitte hekimin verdiği antibiyotik 2 hafta kullanılmalıdır.
Çocuklarda da tedaviye dirençli olgular ve komplikasyon gelişen olgularda cerrahi sinüzit tedavisi gerekebilir. Bu kararı vermeden önce mutlaka yeterli maksimum tedavi uygulanmalı, varsa tıkayan geniz eti alınmalı ve sonrasında uygun radyolojik tetkiki takiben endoskopik sinüs ameliyatları yapılmalıdır.