Ana SayfaBebek BakımıAltıncı hastalık ile diş çıkarma belirtilerini karıştırmayın!

Altıncı hastalık ile diş çıkarma belirtilerini karıştırmayın!

-

Altıncı hastalık, süt çocukluğu döneminde sık rastlanan genellikle döküntülü olan bulaşıcı bir hastalık olarak bilinir. Bu hastalık 6 ay – 3 yaş arası çocuklarda sık görülmekle birlikte hastaların yüzde 95’i 3 yaş altı çocuklardır. İlk 6 aylık dönemde anne karnındayken bebeğe geçen antikorlar bebeği korur ancak bu dönemin bitişiyle  9 ay civarında en sık görülen hastalıklardandır. Yenidoğan bebekte yüzde doksanlarda olan bu antikorlar, bebek 4-6 aylık olduğunda yarı yarıya düşer.

Altıncı hastalık nasıl bulaşır?

Altıncı hastalık, çocukluk çağı döküntülü hastalıkları grubunda yer alan bulaşıcı bir hastalıktır. Sebep olan virüs  HHV-6 ( human herpes virüs-6 ) olup, kimi zaman da HHV-7 olabilir. Virüs solunum yolu aracılığı ile bulaşır. Sağlıklı erişkinlerin çoğunun tükürüğünde bulunan bu virüsler çocuğun solunum yoluyla alınır. Pek çok sağlıklı erişkin tükürükle HHV-6 ve HHV-7 virüsü yayar ve bu bulaşmanın en sık görülen şeklidir.

Hastalık bağışıklık sisteminin de etkilendiği ilkbahar ve sonbahar aylarında daha sık olmakla birlikte tüm yıl görülebilir. Hastalığa sebep olan virüsler A veya B iki tiptir. Genellikle etken olan virüs tip B’dir. Tip B’de hastalık geçirildikten sonra tekrar etmez ve ömür boyu süren bağışıklık oluşur. Tip A ‘da ise bağışıklık sistemi zayıf düştüğünde virüs tekrar aktifleşebilir.

Altıncı hastalık belirtileri nelerdir?

  • Altıncı hastalığın kuluçka süresi 9 – 10 gün kadardır.
  • Hastalık yüksek ateş ile başlar. Hatta bazen ateş 40 dereceyi bulabilir. Ateşli dönem sırasında hastaların bir kısmı havale geçirebilir.
  • Ateş dönemi 3-4 gün sürüp ateş birden düşer ve ardından döküntü başlar.
  • Döküntüler vücutta başlar boyun, kol ve bacaklara yayılır.
  • Pembe 2-3 mm çapında, üzerine baskı uygulayınca soluklaşan bu kaşıntısız döküntüler 2-3 gün kadar sürer ve ardından söner.
  • Ayrıca hastalık hafif boğaz kızarıklığı, burun akıntısı, göz kapaklarında şişlik, hafif ishal bazen de boyunda lenf bezi büyümesi yapabilir. Bu hastalıkta beyin zarı, beyin dokusu, akciğer, karaciğer iltihabı gibi durumlar nadiren görülür.

Belirtileri diş çıkarma ile karıştırılabiliyor

Araştırmalar sonucu bu virüsün ateşli havale ile de ilişkili olduğu gösterilmiştir. Bu tür hastalarda görülen durum “döküntüsüz altıncı hastalık” olarak adlandırılır. Döküntüden önceki dönem ateş dönemi olduğu için ateşe sebep olan diş çıkarma, üst solunum yolu ve idrar yolu iltihabı gibi birçok hastalıkla karışabiliyor. Çünkü döküntü öncesi ateş aileler tarafından diş çıkarmaya bağlı ateş gibi düşünülebiliyor.

Döküntünün olduğu dönem ise diğer çocukluk çağı döküntülü hastalıkları olan kızamık, kızamıkçık, kızıl gibi hastalıklar ya da ilaç alerjisi, meningokoksik menenjitle karışabilmektedir. Bu nedenle bir hekime başvurmak gerekir.

Altıncı hastalığın tedavisi nasıldır?

Altıncı hastalık bir hafta kadar sürebilir. Tehlikeli olmayan, nadiren ciddi sonuçlar doğuran bu hastalık, tedavi gerekmeden kendiliğinden geçer. Ancak 3-4 günlük şiddetli ateş döneminde genetik yatkınlığı olan hastalarda havale görülebilmektedir. Özellikle bağışıklık sistemi problemleri olanlarda nadiren de olsa akciğer, beyin dokusu ve karaciğer iltihapları olabilmektedir.

Genel yaklaşım olarak altıncı hastalıkta antibiyotik tedavisine gerek yoktur. Bol bol sıvı alımı ve istirahat önemlidir. Ateşi düşürmek için ateş düşürücüler kullanılır. Bağışıklığı baskılanmış bireylerde veya akciğer, beyin veya karaciğer iltihabı olan hastalar hastane ortamında yatırılarak antiviral tedavi uygulanır.  Henüz bir aşısı bulunmayan altıncı hastalığın bulaşıcılığı çok fazla olmadığı için çocuğu izole etmek yani çocuğu insanlardan uzak tutmak, dokunmamak vb. önerilmez. Temizlik kurallarına uymak ve sık el yıkamak hastalıktan korunmak için en uygun yöntemleridir.

Aşağıdaki belirtiler varsa hekime başvurun

  • Çocuğun ateşi düşmeden döküntüler başlamışsa,
  • 3-4 günlük ateş dönemi geçtikten sonra tekrar ateşlenirse,
  • Dalgınlık, uykuya eğilim
  • Tekrarlayan kusmalar,
  • Ense sertliği,
  • Ciddi baş ağrısı,
  • İshal ve kusmaya bağlı su kaybı varsa ve genel durumu kötüyse doktora başvurulmalıdır. Başka bir hastalık olabilir. Durumun değerlendirilmesi gerekir.