Bayramlar çok değerli, ama sağlıklı geçirmek paha biçilmez. Bayramlar aile bağlarının kuvvetlendiği günler, son yıllarda yaz dönemine denk gelmesi sebebiyle bazılarımız için de tatil imkanı. İster aile ziyareti ister tatil olsun bugünleri renklendiren en önemli unsurların başında elbette lezzetli ama maalesef yağlı ve karbonhidratlı yiyecekler geliyor. Fakat bayramda sağlıklı beslenmek mümkün. Özellikle kalp, diyabet, yüksek tansiyon, gut, böbrek hastalığı gibi kronik rahatsızlıkları olanlar, sofralardaki güzelliğe fazla kapılmazlarsa iyi olur.
Ramazan bayramı olması sebebiyle uzun açlık süreçlerinden sonra lezzetli yemeklerle bayramı kutlama isteği daha olası. Proteinli ve yağlı ana yemeklerden oluşmuş bir bayram sofrası, mutlaka ikram edilen hamurlu ve şerbetli tatlılar, özellikle bu hastalıkları olanlarda maalesef ki daha fazla risk oluşturuyor. Bu güzel günlerde tansiyonumuzun çıkmasını, şekerimizin dengesizleşmesini istemeyiz değil mi?
Bayram hazırlıkları sırasında genellikle öğünlerimizi kaçırır, uzun bir açlıktan sonra yemek yemek durumunda kalırız. Bu durum metabolizmanın ve kan şekerinin düzensizleşmesine neden olur. Mutlaka hafif de olsa bir kahvaltı ve ara öğünlerde kabukla yenilebilecek lifli meyveler tercih etmeli ve su tüketimine dikkat etmeliyiz. Öğün atlamamaya özen göstermeliyiz.
Eğer ana yemek içim kırmızı et ikram edilecekse, kırmızı et iyi kalitede protein içerir. Bunun yanı sıra demir, çinko magnezyum, B12 vitaminlerinden zengindir; fakat lif ve C vitamini açısından desteklenmesi için mutlaka etleri servis ederken yanında ya salata ya sebze garnitür ya da zeytinyağlı sebze yemekleri bulundurmalıyız. Bu sayede sindirime de yardımcı oluruz.
Özellikle şişmanlık, diyabet, kalp-damar hastalıkları, hipertansiyon gibi kronik hastalıkları bulunan kişiler kolesterol ve doymuş yağ içeriği yüksek olan kırmızı etleri yağsız olarak tüketmeli, bayramda sadece 1 gün, miktarı günde 100 gramı geçmemelidir. Eğer gut hastalığı varsa bu miktar sadece 60 g (2 köfte kadar) olmalıdır. Böylelikle kalp çarpıntısı, tansiyon, konstipasyon (kabızlık), reflü gibi sağlık sorunlarının oluşumunu da engellemiş oluruz.
Diğer bir husus ise yemeklerin pişirme yöntemi, genellikle başvurulan yağda kavurma yöntemi sağlık açısından sakıncalıdır. Etin içeriğindeki doğal yağ nedeniyle etle pişen yemeklere ayrıca yağ koymayınız. Eti kendi yağı ve suyu ile pişirmek en uygunu olacaktır. En uygun pişirme yöntemleri haşlama, ızgara veya fırınlama yöntemleridir. Eğer ateşte ızgara yapılacaksa etlerin ateşten 15 cm uzaklıkta tutalım, böylelikle kanserojen maddelerin ette oluşmasını engellemiş oluruz.
Bayramda sağlıklı beslenmek mümkün
Kalori ve glisemik indeksi yüksek hamur tatlıları yerine daha hafif sütlü veya meyveli tatlılar veya taze meyve tüketerek vücuda vereceğimiz ağır yükü biraz da olsun azaltmış oluruz. Tabiki kültürümüzde var, bunlar mutlaka önüme çıkar ve hayır diyemem derseniz, size 2 önerim var. Birincisi gerçekten kırmamak için yapıyorsanız bence kibar bir dille “hayır” demeyi deneyin. İkincisi, sizin de canınız çektiyse 1 dilim şerbetli baklavanın 2 dilim ekmeğe veya 4 -5 kaşık pilav değerinde olduğunu unutmayın. en azından bunu bilerek kendinizi dengelemeye çalışın.
Yemeklerin yanında eğer beyaz pilav servis ediliyorsa, glisemik indeksi (bir besinin kan şekerini yükseltme hızı) yüksek olması sebebiyle insülin ihtiyacını artıracaktır. Bu durum da başta şeker hastaları olmak üzere bir çok kronik hastalığı olanlar için sakıncalıdır. Bu bayram mesela yemeklerin yanına pirinç pilavı yerine sebzeli bulgur pilavı yaparak glisemik indeksi daha düşük bir mönü elde edebiliriz.
Bu arada yemeğin yanında ikram edilen içeceklere de dikkat, zaten menüler ağır, içecek olarak limon dilimli su veya maden suyu tercih etmeye çalışalım.
Ayrıca aşırı sıcakları göz önüne alırsak bu dönemde bol su içmeye ve hareketliliğinizi tansiyon kontrolüne dikkat ederek artırmaya özen göstermelisiniz. Bu vesile ile herkese şeker tadında bir bayram dilerim.