Ana SayfaPsikolojiÇocuk PsikolojisiÇocuk bakıcıları neden sevilmez?

Çocuk bakıcıları neden sevilmez?

-

Yazıma başlarken söylemeliyim ki biz anneler, mükemmel bir organizatör ve planlayıcı olmalıyız. Çünkü hem çocuğumuza hem eşimize hem kendimize varsa eğer hem de işimize vakit ayırabilmek için her dakikanın önemi çok büyük.

Hayatı verimli yaşayabilmek ve hepsini yapabilmek adına her bir dakikayı dolu dolu kullanmamız boşa harcamamız gerekiyor. Bunun için de hem bireysel, günlük-haftalık planımızı iyi yapmalıyız hem de etrafımızdaki eş büyükanne, baba ve bakıcı gibi kişileri çok iyi organize etmeliyiz.

Kabul edelim ki bu da ayrı bir beceri. Sanırım ben aynı anda birkaç şey yapabilmeyi, hepsine yeteri kadar odaklanabilmeyi, vakit ayırabilmeyi ve etrafımdakileri yönetmeyi öğrenmeye başladım gibi.

Mesela; şuan aynı anda hem i Pad hem bilgisayarım hem de not defterim açık ve bir yandan da telefonda ofisle görüşüyorum. Çünkü bunları bir saat içinde bitirmem gerekiyor ki bebeğimi alıp güneş gitmeden parka götürebileyim.

Bakıcılardan nefret etme bir türlü sevememe işi ne olacak?

Peki gelelim asıl konuya… Bu bakıcılardan nefret etme, bir türlü sevememe işi ne olacak? Bu sadece bana has bir şey mi yoksa genel olarak annelerde var olan bir durum mu? Açıkçası bakıcım kızımı çok seviyor, kızım da bakıcısını çok seviyor. Ev işlerinde de fena değil ki zaten ondan çok ev işi beklemiyorum. Ama ben maalesef kendisine bir türlü tam anlamıyla ısınamıyorum. Eylül’ü çok sevdiğine eminim. Acı gerçek şu ki ben onu sevmiyorum.

Hamileliğimin son ayında işe başladı. Birlikteliğimizin sekizinci aynı bitirdik ancak ben hala onu kızımla baş başa bırakma cesaretini gösteremiyorum. Annem başlarında daimi nöbetçi. Geçenlerde sitede kızımı parka götürdüm. Genelde işten çıkar çıkmaz hava güzelse eve gelir kızımı alır hemen parka götürürüm. Annem de zaten her sabah götürür. İkinci faslı da o gün şanslıysak benimle beraber yapar. Neyse bu sefer bir günümü komple boşalttım ve kızma ayırmak istedim. Parka her zaman gittiğimiz saatten farklı saatte götürdüm. Ve bir baktım ki en kalabalık saat oymuş, bakıcılar diyarına düşmüş buldum kendimi. Oturduğumuz sitede genelde yatılı bakıcılar var. Benim bakıcım yatılı değil çünkü evde daimi yabancı birinin varlığına katlanmam mümkün değil.

Çocuk bakıcıları arasında geçen konuşmaya şahit oldum

Hepsinin çalıştığı evde ev işlerini yapan ayrı kişiler var. Bu hanımefendilerin tek görevi dünya tatlısı çocuklara bakmak ve onunla birlikte gezmek, zavallı annenin keyfini süremediği evinin, sosyal alanların ve faaliyetlerin en önemlisi tatlı çocukların keyfini çıkarmak. Size de çok adaletsizce ve saçma gelmiyor mu? Bazen kendimi bakıcıların kölesiymiş gibi hissediyorum. Hatta içlerinden bir tanesinin çalıştığı ailenin Bodrum’da yazlıkları varmış. Hafta başı bütün bir yaz için oraya taşınacaklarmış fakat anne ve baba çalıştığı için bakıcı çocuklar ile tek gidecekmiş, anne baba ise sadece hafta sonu yanlarına gideceklermiş. Mantığım,  yüreğim ve çok insani kıskançlık duygularım bunu kabul edemiyor maalesef. Ben deli gibi çalışacağım ama bütün imkânların da tadını onlar çıkaracak. Görevlerini layığı ile yapsalar helal hoş olsun. Ama hepsinin elinde birer akıllı telefon, çocuklar kendi hallerinde oynarken onlar dedikodu yapıp selfie çekiyor.

Çocuklar düşse ancak ağlama sesinden sonra uyanacaklar. İşin en acı tarafı ne yazık ki çocuklar gerçekten umurlarında bile değil. Azıcık fazla bir maaşa hemen ona bağlanmış olan çocuğu unutabilir ve gidebilirler ki iş yerinde de buna çok şahit oluyorum. Hafta sonu iznine diye çıkıyorlar pazartesi dönmüyorlar sonra onlara alışmış çocuklarımız, meleklerimiz ortada kalıyorlar ve psikolojileri bozuluyor. Tabi ki herkesi aynı kefeye sokamam. Çok iyi olanlar da var. Ama bütün bu anlattıklarım sonucunda bakıcısını çok sevebilecek bir insan var mı?

Kıskanıyor olabilir miyim?

Bir kız arkadaşımla yemeğe çıktık. “Bakıcın nasıl, Eylül onu seviyor mu?” diye sordu. “Çok seviyor” dedim. “Peki, sen seviyor musun?” diye sordu. “Hayır” dedim. Verdiği cevap çok basit ve netti; “Kıskanıyor olabilir misin?” Evet, kıskanıyorum çünkü dünya güzeli bebeğimle ben bütün gün vakit geçirmek istiyorum. Bu onun suçu mu hayır değil. Fakat ben de bir insanım kendime engel olamıyorum. Kızımın onu sevmesine tabi ki çok mutluyum ve sırf bu yüzden bakıcımızı rahat ettirmek için elimden geleni yapıyorum. Ama kıskanıyorum ve hiç sev-mi-yo-rum.