Ana SayfaPsikolojiÇocuk PsikolojisiÇocuklarda ödev yapma bilici geliştirmek için öneriler

Çocuklarda ödev yapma bilici geliştirmek için öneriler

-

Okul dışındaki zamanlarda öğrencilerin bireysel ya da grup olarak yaptıkları çalışmalara ödev denir.  Ev ödevlerinin amacı öğrencinin anne-baba, öğretmen ya da bir başka kişiden destek almadan bağımsız olarak verilen sorumluluğu yerine getirmesidir. Böylece çocuk kendi kendine sürekli artan bilgiye ulaşabilir ve o bilgileri işleyerek kendi düşünme biçimini oluşturabilir. Çocukların ödev yapma koşulları, kendi bireysel tercihleri doğrultusunda düzenlenmelidir. Bunun için ödev yaparken ses, ışık, mobilya düzeni, ısı vb. faktörlerin çocuğun rahat edebileceği şekilde belirlenmesi gerekmektedir.

Ödev yaparken çevresel faktörlere dikkat edilmeli

Ders ve ödev programı yazılı olmalı ve görülebilecek bir yere asılmalıdır. Gerektiğinde değişiklik yapabilmeye açık olmalı ve programa uyulamadığında kararsız kalmadan hemen yeni bir düzenleme yapılmalıdır. 20-30 dakikalık çalışma zamanına 10 ya da 15′er dakikalık molalar uygun olabilir. Bu düzenleme çocuğun dikkat süresine göre arttırılır ya da azaltılabilinir. Eğer molalar, çocuğun ödevden kopmasına neden oluyor ve mola bitiminde odaklanmada güçlük yaşıyorsa, mola vermeden çalışmaya teşvik edilmelidir. Dersten sonra kısa bir tekrar bilgilerin kalıcı olması açısından faydalıdır. Ders programı yapılırken çocukla birlikte program oluşturulmalı ancak uygun olmayan önerilerinin kabul edilmeyeceğini makul ve sempatik bir dille izah edilmelidir. Örneğin çocuk programına günde 2-3 saat TV izleme veya bilgisayarda oyun oynama gibi bölümler eklemek isteyebilir. Bu gibi durumlarda aile bireyleri net ve ortak bir tavır sergilemelidir.

Çocuklara ders çalışacakları ya da ödevlerini yapacakları uygun ortamlar sağlanmalıdır. Çalışma odasında televizyon gibi dikkatlerini dağıtacak eşya ya da cihazlar olmamalıdır. Oda ısısı ortalama 23 derece olmalıdır. Çünkü daha sıcak ya da soğuk ortamlarda öğrenme ve algılama kapasiteleri olumsuz etkilenmektedir.

Çocuğa ödevin önemini anlatmak başarısını arttırır

Bununla beraber çocuğun ödev yapma alışkanlığını bilinçli bir şekilde kavrayıp, devamlılığının sağlanması için öncelikli olarak çocuğa ev ödevini neden yapması gerektiğini onun anlayabileceği bir dille açıklanması gerekir. Bu bilince sahip olmadan ödev yapmaya yönlendirilen çocuklar ödev yapmanın gerekliliğini anlamadan, sadece zorunluluktan dolayı ve özenmeden ödevlerini aceleyle bitirmeye odaklanırlar. Nitekim çocuklar, ödevlerin gereksiz ve angarya görevler olduğunu, kendilerini ders çalışmaktan alıkoyduğunu düşünebilirler. ‘’Ben bunları zaten biliyorum ödeve ne gerek var ki’’ diye yakınabilirler.

Bu nedenle ödevlerin de bir çeşit ders çalışma pozisyonu olduğu ve gereksiz bir çalışma olmadığı telkin edilmelidir. Ayrıca öğretmenler de, çocukları mental ve ruhsal yönden geliştirecek, onları olumlu anlamda eğitecek, çalışırken düşündürecek hatta yerine göre eğlendirecek ödevler tercih etmelidirler.

Ödev yapma sürecinde çocuğa dozunda yardım etmek gerekir

Çocuk okuldan geldiğinde dinlenmesi için ona belli bir süre verilmedir. Çocuklar bu süre de anne-babasıyla sohbet edebilir, oyun oynayabilir ve yemek yiyebilirler. Çocuğun ödev yapmak için ayıracağı süreye çocuk ile birlikte karar verilmelidir.

Ödev yapma sürecinde çocuğa hiç yardım etmemek çocukta zorluklar karşısında desteksiz kalabileceği duygusunu uyandırır. Burada yardımdan kastımız çocuk yorulduğunda onun yerine ödevini yapmak değil, ödevin nasıl yapması gerektiği konusunda onu bilgilendirmek, sözlüğe nasıl bakacağını, bilgiye nasıl ulaşacağını konusunda yönlendirmektir. Çocuk bunları kendi yapabilecek hale gelene kadar yol gösterici olunmalıdır. Bu sayede çocuğun bilinçli bir şekilde ödev yapma alışkanlığı kazanmasına zemin hazırlamakla beraber; kendisiyle ilgilenildiği duygusunu hissettirerek duygusal gelişimine de katkı sağlamış oluruz.

Diğer taraftan, ödevlere yardım konusunda asla abartıya kaçılmamalıdır. Ödevlerin tamamının ya da büyük bir kısmının anne-baba ya da aile büyükleri tarafından yapılması, çocukları rahatlığa ve tembelliğe sürükleyebilir. Bazen de çocuklar ödev yaparken anne ya da babasının mutlaka yanında durmasını isteyebilirler. Çocuğa ödevlerin kendi başına yapması gerektiği izah edilerek, ölçüyü kaçırmadan ancak gerektiği durumlarda müdahale edilip yol gösterilmelidir. Veliler asla kağıdı kalemi kendi ellerine almamalıdırlar.

Aile ilgisi ödev yapma ve akademik başarıyı artırmada önemli

Çocukların yaptığı ödevler hem öğretmen hem de anne baba tarafından kontrol edilmelidir. Ödevlerin okulda öğretmene sunulmadan önce anne baba tarafından kontrol edilmesi, çocuklara yaptıkları hataları düzeltme ve eksikleri giderme fırsatı verecektir. Diğer taratan öğretmenler, yapılan ödevleri dikkatle incelemeli ve sonraki ödevler için teşvik ve motive edici tutum sergilemelidirler.

Çünkü çocuğun özene bezene hazırlayıp sunduğu ödevlerin, öğretmenler tarafından fazla dikkate alınmaması, onların ödev yapma hatta ders çalışma şevklerini kırabilir. Şayet çocukların ‘’ödev yapacağım da ne olacak, öğretmen bakmıyor bile’’ tarzından serzenişleri olursa, vakit geçirmeden öğretmenlerle iletişime geçilmelidir.

Çocuğu zaman zaman arkadaşlarıyla beraber grup halinde ortak çalışmaya ve ödev yapmaya teşvik edilmesi başarı grafiğini yükseltebilir. Nitekim akademik başarısı yüksek sınıflarda, öğrencilerin birbirleri ile olan etkileşimleri, kendi aralarında yarışmaları ve birbirlerini motive etmeleri, öğretmen etkisinden daha fazladır. Ayrıca arkadaşlarla ders çalışmak çocuk için hem ders çalışmayı daha zevkli bir hale getirmesi, hem de bilgi alışveriş ortamı oluşturması açısından önemlidir. Aynı şekilde çocuğun başarılı öğrencilerin arasında olması onun akademik başarısını da yukarıya çıkaracaktır.

Ödev yapmak sorumluluk duygusunu arttırıyor

Çocukların başladığı işi bitirme sorumluluğunu kazanması gerekir. Çocuk başladığı işi bitirmenin, başarılı olmanın tadını almalıdır. Aile ve öğretmenler çocuğun araştırmacı yanlarını ortaya çıkarması için destek olmalıdır. Çocuğun araştırmaktan ve yeni bilgiler öğrenmekten zevk alır hale gelmesi gelecekteki konumu ve akademik başarıları için çok büyük bir adım olacaktır. Bir öğretmenin öğrencisine bırakacağı en büyük miras, onda araştırmacı bir kişilik oluşturmaktır.

Çok ders çalışmak değil etkili çalışmak önemlidir. Bazı anne babalar çocuktan sürekli ders çalışmasını bekler ve bu konuda çocuğu sık sık uyarır. Bu da çocuğun tepkisel davranmasına sebep olabilir. Ailelerin olumsuz tutumları, çocukları ebeveynlerinden ve ödev yapma alışkanlığından uzaklaştırabilir. Öğrencilerin ev ödevleri ile ilgili olumsuz tutumları; ailelerin engellemeleri, ısrarları ve destek olmamalarından kaynaklanabilir. Her evde belli kuralların olması çocuğun içsel disiplin mekanizmasını oluşturması açısından önemlidir. Fakat bu tatlı bir disiplin olmalıdır.

Çocuğun çabaları anne-baba tarafından takdir edilmeli

Bazı çocuklarda kasıtlı bir boş vermişlik vardır. Çocuğun neden bu şekilde davrandığını, davranışının ardında yatan etkeni bulmak gerekir. Bunun arkasında ailenin beklenti düzeyinin çok yüksek olması bulunabilir. Çocuğu “Sınıfın en başarılısı olmalısın” diye şartlandırdığımızda çocuk başaramadığını anladığı zaman yenilgiyi kabul etme psikolojisi içinde her şeyi bırakır. Onun için çocuğa başarabileceği hedefler koyulup bunlara ulaşmanın zevki yaşatılmalıdır. Başarısı görülen ve takdir edilen çocuk gördüğü sevgi ve övgüyü kaybetmemek için kendisini harekete geçirir. Davranış ve çabalarına yönelik övgüyle büyüyen çocuk için en büyük ceza övgüyü ve takdiri kaybetmektir. Bu nedenle başarılı olmak için elinden geleni yapar. Ancak bu konuda ailenin hatalı davranışlar içerisinde de olmaması lazımdır. Örneğin karne zamanı ‘’teşekkür’’ getiren çocuk, ‘’neden takdir getirmedin, falancanın çocuğu takdir almış sen neden teşekkür de kaldın’’ gibi ifadeler yerine, ‘’başarılarından dolayı seni kutluyorum ama bir daha ki dönem senden takdir bekliyorum çünkü bu kapasite sende var’’ şeklinde teşvik edilmeli ve yüreklendirilmelidir. Çocuğun öz güvenini sarsacak söylem ve davranışlara asla girilmemelidir.

Sonuç itibariyle çocuğun çabaları anne-baba tarafından takdir edilmeli, çocuğa her zaman desteklendiği hissi verilmelidir. Ödev yapmasının anne babası tarafından sürekli hatırlatılıyor olması çocuğu anne baba söylemeden ödev yapamaz hale getirebilir. Aşırı müdahaleci ya da eleştirel olmak çocukları ödev yapmaktan soğutabilir. Ödev yapma sürecinde ebeveynler, çocuğun direnci ile karşılaşırlarsa çocuğu ödev yapmaya motive etmek için olumlu bir dil ve ılımlı bir tutum sergilemelidirler. Buna rağmen çocuğun direnci ve ödev yapmaya olan isteksizliği devam ediyorsa anne-babalar öncelikle öğretmeniyle işbirliği içine girmeli, gerek görülürse okulun veya başka bir birimin rehberlik hizmetinden destek almalıdırlar. Aileler bu çabayı gösterirlerse ödevler büyük olasılıkla daha etkili hale gelecek, öğrencilerin ödevlere karşı tutumları daha olumlu olacak ve ödevler konusunda aile içi çekişmeler azalacaktır.
Diğer yandan çocuğun ders çalışırken sıkılması doğal bir durumdur. Ancak çocukta bu durum abartılı bir şekilde yaşanıyorsa, dersin başına hiç oturamıyor veya ödev yapması saatler sürüyorsa, dikkat dağınıklığı nedeniyle bir türlü ödeve odaklanamıyorsa, elinden geleni yaptığı halde başarıyı yakalamıyor ve bu nedenle ders çalışmaktan soğumuşsa, evde veya okulda çocuğun ders çalışmasına engel olabilecek çocuğu rahatsız edebilecek faktörler varsa bunların nedenlerini araştırmak ve çözüm bulmak için profesyonel yardım ve destek alınmalıdır.

Nöroloji Uzmanı Dr. Mehmet Yavuz