Tüm dünyada ve ülkemizde en sık görülen çocukluk çağı kanserleri, lösemilerdir. “Lösemi blast adı verilen lösemi hücresinin kontrolsüz çoğalması sonucu, başta kemik iliği olmak üzere, çeşitli organ ve dokuları tutması sonucu gelişen kötü huylu bir hastalıktır. Bu hastalık halk arasında “ilik kanseri” veya “kan kanseri” olarak da adlandırılır. Kan değerlerinde görülen anormallik lösemiyi düşündürürken, lösemide kesin tanı kemik iliği muayenesiyle (mikroskop incelemesi, genetik ve moleküler testlerle) konulur.” diyen Prof. Dr. Fatih Erbey lösemi hakkında detaylı bilgiler verdi.
Lösemiler akut ve kronik olmak üzere ikiye ayrılır. Akut lösemiler de, Akut Lenfoblastik Lösemi (ALL) ve Akut Myeloid Lösemi (AML) olarak iki gruba ayrılır. Çocuklarda en çok rastlanan lösemi türü ALL’dir. Kronik lösemiler çocuklarda çok nadir olarak görülür.
Hastalar sıklıkla düşmeyen ve tekrarlayan ateş, enfeksiyon, kanama ve kansızlığa (anemi) bağlı solukluk, çabuk yorulma ve halsizlik yakınmalarıyla başvururlar. Bunun yanı sıra, karında şişlik, lenf bezelerinde büyüme, kemik ve eklem ağrıları, daha nadiren baş ağrısı, karın ağrısı, iştahsızlık, kusma, solunum sıkıntısı gibi yakınmalar da olabilir.
Hastaların muayenesinde karaciğer ve dalağın büyüklüğü, lenf bezelerinde büyüme ve kanamaya ait bulgular saptanabilir. Böyle bir hastanın kan sayımında anormallikler olması durumunda lösemiden şüphe edilir. Kesin tanı, kemik iliğinden alınan örneğin mikroskobik olarak incelenmesi sonucu konulur.
Lösemilerde temel tedavi yöntemi kemoterapidir. Kemoterapi, kötü huylu lösemi hücrelerinin ortadan kaldırılmasını hedefler. Kemoterapide birden fazla ilaç seanslar şeklinde uygulanır. Tedavinin yoğunluğu, ilaçların seçimi ve süresi hastadan hastaya değişebilir. Bazı hastalarda tedavi amacıyla veya koruyucu amaçla santral sinir sistemine radyoterapi uygulanabilir. Eğer erkek çocuklarda yumurtalar tutulmuşsa, cerrahi olarak yumurtalar alınabilir ve o bölgeye radyoterapi verilebilir. Lösemi çok yüksek riskli gruptaysa ya da tedaviyle kontrol altına alındıktan sonra tekrarlarsa, kök hücre nakli (kemik iliği nakli) uygulanabilir.
Tüm bu tedavi ve destek bakımlarıyla lösemili bir çocuğun tamamen sağlığına kavuşma oranı, löseminin tipine ve risk grubuna göre %60 ile %90 arasında değişmektedir.
Konuyla ilgili Uzm. Psk. Aslıhan Özcan Morey ise uzmanlık alanıyla ilgili şunları söyledi; “Lösemi tedavisi gören bir çocuğa sahip olmak her aile için çok zorlayıcı, bunaltıcı ve derinden sarsıcı olabilir. Hastalığın teşhisi tüm aile bireyleri için duygusal ve psikolojik bir kriz durumudur. Ebeveynler önce ailelerine ve arkadaşlarına, onlara değer veren insanlara dönerler ve hislerine, yaşadıklarına anlam vermeye çalışırlar. Böyle zamanlarda çevrelerinden gördükleri destek kadar tedavi ekibinden destek almak da kıymetlidir. Ebeveynler her zaman tedavi ekibiyle endişelerini konuşmalı, çocuklarının ihityaçları için yardım talep etmelidir. Bazı dernekler psikososyal destek sağlamaktadır. Tanı sonrası mümkün olduğu kadar erken zamanda bu gerçeği kabul etmek ve kabullenme sonrası da tedavi ekibinin bir parçası olmak çok çok önemlidir.
Tedavi sürecinde anne ve babalara düşen zorlu görevlerden bir diğeri, çocuklarını psikolojik olarak da bu sürece hazırlamaktır. Bazı çocuklar lösemi sanki onların suçuymuş gibi kendilerini suçlu hissedebilirler. Eğer böyle bir durum varsa, bu algı düzeltilmelidir. Psikolog veya kanser tedavi ekibinin diğer üyeleri çocuklara güven vermek ve duygularıyla baş etmelerine yardımcı olmak konusunda çok yardımcı olabilirler. Ayrıca, çocukları kendi lösemi tedavilerine dahil etmeye çalışmak ve karar verebileceği konularda fikrini sormak da önemlidir. Çocuğun yaşına göre lösemi ve etkileri hakkındaki gerçekleri anlayacağı bir dilde açıklama yapmak ve yaşadıklarına anlam vermesini kolaylaştırmak gereklidir. Daha küçük çocuklara “hasta” olduklarını ve iyileşmek için “ilaca” ihtiyaç duyduklarını söylemek yeterli bir açıklama olabilir. Tüm yaş grupları için amaç, korku ve yanlış anlamayı önlemektir. Ebeveynler konuşmakta zorlandıkları konular hakkında doktorlarından, tedavi ekibindeki uzmanlardan veya psikologlardan destek alabilirler.”
“Günümüzde tıbbın ilerlemesiyle bulaşıcı hastalıklardan ölüm azalırken, kanser, trafik kazası ve kalp damar hastalıklarından ölümler ön plana çıkmaktadır.” diyen Prof. Dr. Fatih Erbey sözlerine şöyle devam etti, “Bu nedenle, sağlıklı yaşam kuralları, sağlıklı beslenme, spor yapma ve sigara başta olmak üzere, kimyasallardan uzak durma önem kazanmaktadır.
Halkımız kanserli hastaların sık sık kan transfüzyonuna ihtiyaç duyduklarını ve kemik iliği nakli için bir vericiye ihtiyacı olduklarını lütfen hatırlasınlar.”
Umutsuz değiliz!
Çocukluk çağı lösemilerinin erişkin lösemilerden en önemli farkı, bir çocuğu lösemiden kurtardığınızda önünde 50-70 yıl gibi bir ömrün onu beklediğidir.”