Yeni bir araştırma, hamile kadınların kullandığı bazı temizlik malzemeleri nedeniyle çocuklarının akciğer fonksiyon bozukluğu yaşayabileceğini gösterdi. Lancet Planetary Sağlık dergisinde yayınlanan araştırmaya göre maruz kalınan zararlı kimyasallar çocuklarda akciğer fonksiyonlarındaki azalması ile ilişkili bulundu. 1000’den fazla anne ve çocuktan elde edilen verileri değerlendiren araştırmacılar parabenler, ftalatlar ve perfloroalkil maddelere doğum öncesi maruz kalma ile çocuklarda akciğer fonksiyonundaki azalma arasında bağlantılar buldu.
Bu maddeler yapışmaz tava gibi birçok ev ürününde ve gıda ambalajında bulunabilen maddeler. Bu kimyasallar, anne tarafından yiyecek veya su yoluyla alınarak plasenta yoluyla doğmamış bebeğe ulaşabiliyor.
Araştırmayı yürüten Barselona Küresel Sağlık Enstitüsü (ISGlobal) ve Fransız Sağlık ve Biyomedikal Araştırma Enstitüsü araştırmacıları, akciğer fonksiyonlarını ölçtükleri çocuklarda gördükleri dokuz fonksiyon bozukluğunun, DINP (Diisononil ftalat) ve DEHP (di-2-etilheksil ftalat) ile ilişkili olduğunu gösterdiler. Bunların her ikisi de pek çok plastik üründe kullanılan ve cilt yoluyla emilebilen maddeler. Dolayısıyla hamile kadınların kullandığı bu maddeleri içeren bazı temizlik malzemeleri nedeniyle çocukları akciğer fonksiyon bozukluğu yaşayabilir.
Araştırmacılar, daha sıkı bir düzenleme ve halkı daha iyi bilgilendirmek için tüketici ürünlerinin detaylı etiketlenmesi gerektiğini belirtiyor. Ayrıca tanımlanan kimyasal maddelere maruz kalmanın azaltılması gerektiğine de değinen bilim insanları, bu tedbirlerin çocukluk çağında akciğer fonksiyon bozukluğunun önlenmesinde yardımcı olabileceği ve uzun vadede sağlığa yarar sağlayabileceği görüşünde.
Pek çok üründe var
Doğada bulunmayan bir kimyasal olan perfloroalkil asit (PFOA ve PFOS) yapışmaz tavalarda ısıya dayanıklılığı arttırıyor. Ayrıca bu maddeler kumaş, halı ve leke tutmayan giysi ve kumaşların üretiminde kullanılabiliyor. Daha önce yapılan başka araştırmalarda da bu maddelerin vücuda girdiğinde karaciğere ulaşarak vücudun yağı parçalama becerisini etkilediğini göstermişti.