Ana SayfaPsikolojiÇocuk Psikolojisiİki yaş sendromu ile başa çıkmanın yolları

İki yaş sendromu ile başa çıkmanın yolları

-

İki yaş sendromu (Terrible twos) illa ki iki yaşında başlayacak diye bir kural yok. 18 aylık gibi başlama sinyallerini alabilirsiniz. Çocuğunuzun mizaç özeliklerine göre bu dönemi sert ya da yumuşak atlatabilirsiniz. Tabi ki bir noktada bizim davranış örüntülerimiz, tepkilerimizin niteliği, boyutu, tutarlılığımız ve kararlılığımız da çok büyük etkenler.

Ebeveynler olarak bu süreçte ruh sağlığımızı koruyabilmek için aklımızdan hep şunu geçirmeliyiz “Bu her şeyi kendi yapma isteği, hayırları ve itirazları bulunduğu yaş özelliğinden kaynaklanıyor ve bu geçici bir dönem.”

Fakat şunun da iyi bilmeliyiz ki bunun geçici olmasında da kalıcı olmasında da bizim etkimiz var. Eğer çocuğumuza karşı elimizden geldiği kadar anlayışlı olup onunla inatlaşmaya ve güç savaşına girmezsek, bağırmadan sakin bir şekilde tepkilerimiz verirsek ve koyduğumuz kurallar hakkında tutarlı olursak bu dönemin geçici olacaktır. Fakat çocukla gereksiz inatlaşmalara, güç savaşlarına girersek, tepkilerimizi bağırarak verirsek, onu anlamaya çalışmadan konuşmalarımız yaşından dolayı onun anlayamayacağı şekilde olursa bu dönemin kalıcı olma ihtimali yüksektir. Elimizden geldiği kadar yapmamız gereken şeyler nelerdir?

İki yaş sendromu ile başa çıkmak için,

En önemli başlangıç kural; mutlaka onun hizasına eğilerek ve göz kontağı kurarak konuşmak
  • Önemli sorunları sessiz bir ortamda konuşun.
  • Ses tonunuz yönerge verdiğinizde (oyuncakları topla) net ve kararlı olmalıdır.
  • Kısa ve anlaşılır sözel mesajlar verin.
  • İstenilen davranışı tanımlayın. “Oyuncaklarını daha toplamadın mı? gibi bir ifade yerine, “Oyuncaklarını sepete koy” diyebilirsiniz.
  • Konuşurken çocuklarınızın gelişim yaşını dikkate alın. Bu dönemde çocuklarla konuşurken soyut kavramlar, atasözleri, mecaz anlamlar sizi anlamamasına ve sinirlenmesine neden olur.
  • Ona onu anladığınız ya da anlamaya çalıştığınız hissini verin.
  • Söz ve davranışların uyumlu olması gerekir. Örneğin “ Oyuncaklarını sepetine koyduktan sonra parka çıkabiliriz.” diyen bir anne-baba oyuncakları kendi topluyorsa sözünün hiçbir yaptırıcı özelliği olmayacaktır.
  • Kararlı ve normal bir ses tonu kullanılmalıdır. Yüksek ses, sinirlendiğiniz mesajını verebilir.
  • Motivasyon ve güven mesajlarını kullanın: Çocuğumuzun, istenen davranışlarını , işbirliğini, bağımsızlığını, geliştirmesini yüreklendirin.
  • Kuralları aile bireyleri olarak hep beraber belirleyin, aranızda  tutarlı ve karalı olun.
  • Her şeye “hayır” demeyin. Kırmızı çizgileriniz olsun ve bunlar “hayır” olsun.
  • Olumsuz uyarım yerine direkt yapılması gerekeni söyleyin. “Koşma” yerine gel beraber rap rap diye yürüyelim, çok eğlenceli olabilir” gibi
  • Çocuğunuza model olun, sözlerinizden çok davranışlarınız onun için daha iyi yol gösterici olacaktır.