Okul çağı çocuklarının mutlaka okula gitmesi, yüz yüze eğitim alması gerektiğini hep konuştuk peki ya okul öncesi çağdaki çocuklarımız ne durumda?
Şu an üç yaşında olan çocukların çoğu hayatlarının 1,5 yıl gibi uzun ve önemli dönemini evde anne babalarıyla kapalı geçirdi. Temasta oldukları kişi ve en önemlisi yaşıt sayısı çok azdı ya da hiç yoktu. Hatta maalesef birçoğunda ekran kullanımı arttı. Anne babalar evden çalıştı, bakan büyük anneler/deler ya da yardımcılar gelemedi, çocuklar, aileleri evde ama çalışır halde olduğundan maalesef zamanlarının büyük kısmını ekran karşısında geçirdiler. Pandemi döneminde sonradan gelişen otizm görünümlü tablolar, gelişimsel riskler, otizm sınırda olma hali/tehlikesi çok arttı ve hatta birçoğu spektrum içine girdi.
İlk üç yaşta hayati önem taşıyan birçok uyarandan mahrum kaldılar. Örneğin anne baba ile kaliteli vakit geçirme sekteye uğradı çünkü aileler doğal olarak çok endişeliydi ve bu stresi yönetmek kolay olmadı. Çocuk anne babasını sürekli evde gördü ama çalışmaları gerektiği için kapalı kapılar ardında kaldılar, ebeveynleri toplantıda olduğu için içeri giremediler, oda dışında ağlama krizlerine girdiler. Baktığımızda çocuklar için hele ki okulun öncesi çağda çocuklar için bu durumu anlamak/anlamlandırmak çok güç.
Sürekli evde kalmak sorunlara yol açtı
Bazı ailelerde ise anne -baba -çocuk sürekli evde ve birlikte oldukları için ayrışma sorunları yaşanmaya başladı. Çok önemli olan akran temasını yaşayamadılar ya da çok az, yetersiz yaşayabildiler. Ekran artınca aile ile etkileşim, temas azaldı. Çift yönlü akan ilişki, iletişim yerini tek yönlü olan ekrana bıraktı.
İlk üç yaşta ekran neden bu kadar tehlikeli bunu uzunca başka bir yazıda ele alacağım fakat düşünün ki çocuğunuzun karşısında bir ekran var. Ekranın istediği şeyi ona vermesi için tablet/telefonla göz teması kurmasına, işaret etmesine, jest ve mimiklerle kendini ifade etmeye çalışmasına, sesler/kelimeler çıkarmasına ve hatta beklemesine gerek yok. Ekrana bir dokunuyor ve saniyeler içersinde istediği şey çıkıyor ve karşı tarafın yani ekranın ondan hiçbir beklentisi, tepkisi, duygu akışı, jest mimiği yok. Tamamen mekanik bir durum. Bunları zihninizde canlandırdığınızda ne kadar tehlikeli olduğu anlaşılmıştır.
Okul öncesi çocukların da akran ihtiyacı var
Sonuç olarak hep okul çağı çocuklarının mutlaka okula gitmesi gerektiğini anlattık ancak üç yaş itibari ile okul öncesi çocukların da artık muhakkak akran temasına ihtiyacı var, hatta 2-2.5 yaş grubunun da bol bol park, akran buluşmaları ya da bakıcılı (anne-baba büyük anne/dedeler) oyun gruplarına ihtiyaçları bulunmakta.
Lütfen küçük çocuklarımızın sosyo duygusal gelişimini ihmal etmeyelim. Gözden kaçırmayalım.
Sevgiler
Dr (PhD) Psikolog
DIRFloortime Eğitim Lideri / Aile Danışmanı
Deniz Özkılıç Kabul