Ana SayfaÇocuk SağlığıÇocuk BeslenmesiYemek yeme alışkanlığı çocukluktan başlar

Yemek yeme alışkanlığı çocukluktan başlar

-

Yemek yeme alışkanlığı bebeğin doğumuyla birlikte aile gündemine yerleşir. Emzirmeyle başlayan bu serüven uzun yıllar ebeveynlerle çocuklar arasında sıklıkla çekişme yaratan bir mesele halini alır.

Çocukların aşırı iştahlı ya da tahsız olması ebeveynlerin hep aklını kurcalayan bir konudur. Çocuğu iştahlı ya da iştahsız olsun ailelerin en çok zorlandıkları konuların başında çocuklarının sofraya oturup kendi başına yemek yeme alışkanlığını kazanmaları gelir. Bu alışkanlığı kazandırmaya çalışan ebeveynler zaman zaman çok zorlanır, kendilerini çaresiz hissederler.

İştahın veya iştahsızlığın çocuğun gelişimi açısından problem yaratan bir düzeyde olup olmadığı konusunda görüşü esas alınacak uzman, çocuk doktorunuzdur. Çocuk doktorunuzun düzenleyeceği çerçevede doğru adımları atıp, doğru alışkanlıkları kazandırmak için ise, ebeveynlerin kararlılğı ve tutarlılığı çok önemlidir.

Sorunu çözebilmek için herşeyden önce yemek yemeği çocuğunuzla aranızda bir savaş haline getirmeden, daha bebeklik döneminden itibaren her bireyin farklı bir iştah düzeyi ve damak tadı olduğunu kabul ederek, konuyu kazanılıp kaybedilecek bir savaş olarak görmektense daha çok keşfetmeyi ve uzlaşmayı esas hedef haline getirmeniz gerekir.

Çocuğunuz sofrada sizinle oturabilecek kadar büyüdüğü zaman kendi başına yemek yeme alışkanlığı kazandırmak için çocuğunuza alan açmanız, onu kendiniz yedirmek yerine kirlense de, tam olarak başaramasa da sadece yardımcı olarak bu alışkanlığı kazanma yolculuğunda ilerleyebilmesine destek olmanız çok önemlidir.

Özellikle, iştahsızlığın söz konusu olduğu ailelerde yapılan önemli hatalardan biri çocuğun peşinde, oyun parklarında ya da TV karşında yemek yedirmeye çalışmaktır. Yapılan beslenme araştırmaları da çocuğun ileriki dönemlerde sağlıklı bir beslenme alışkanlığı geliştirmesi için yediğinin farkında olarak, masa başında yemek yeme alışkanlığı kazanmasının önemini ortaya koymuştur.

Çocuğunuza yemek yeme alışkanlığı kazandırmanıza yardımcı olabilecek birkaç öneri:

1) Belirli bir yemek saatiniz ve yeriniz olsun Çocuğunuzu TV karşısında yemek yemeye ya da oyun oynarken sizin tarafınızdan beslenmeye alıştırmayın. Çocuğunuzu belirleyeceğiniz saatte sofrada oturarak yemek yeme yemeye alıştırın. Yemek saatinde çocuğunuzun dikkatini dağıtacak herhangi bir şeyin olmamasına özen gösterin. Ör: TV, Bilgisayar oyunu, oyuncak vb.

2) Yemek saatlerini ailece geçirdiğiniz bir zaman haline getirmeye çalışın ve hep birlikte sofraya oturarak, sağlıklı yeme alışkanlıklarınızla çocuğunuz için iyi bir model oluşturun.

3) Çocuğunuz aşırı iştahlıysa evinizde bulunan atıştırmalıkları gözden geçirip, olabildiğince sağlıklı seçimler bulundurmaya çalışın. Aradaki atıştırmalar iştahsız çocukların ana yemek miktarlarını azaltabileceği gibi iştahlı çocukların aşırı beslenmesine neden olabilir.

4) Çocuğunuz iştahsız ise, yemeğini koyduktan sonra hadilemeden, çocuğunuza odaklanmadan kendi yemeğinizi yemeğe başlayın. Bazen anne babalar aşırı ilgi göstererek istemeden de olsa yemek yememeyi motive edebilirler.

5) Yemek saatini 30 dk ile sınırlamaya çalışın. Bu sürenin sonunda sofradan kalkmaya özen gösterin.

6) Çocuklarınızın tabağına beslenme uzmanınızın ve çocuk doktorunuzun yönlendirmesi doğrultusunda gerçekçi miktarlarda yemek koyun.

7) Sofrada çocuğunuzun yaptığı olumlu davranışlara odaklanın. En ufak gelişmeleri bile farkına vardığınızı çocuğunuza belirtin. Ör: tabağındaki tüm yemeği bitirmese bile daha fazla yediği zaman farkedin ve takdir edin.

8) Çocuğunuzun tadını sevmediği yemeklerde fazla ısrarcı olmadan farklı şekillerde sunmaya çalışın. Örneğin, ıspanak yemiyorsa ıspanaklı köfte ya da çorba olarak sunmayı deneyin.

9) Zaman zaman çocuklarınızla birlikte mutfağa girerek hazırlık yapın. Yemeği sevebilecekleri renkli tabak, bardak vb. ürünlerde sunarak yemek saatini olabildiğince keyifli bir hale getirmeye çalışın.

10) Uygulayacağınız rutinleri eşiniz veya çocuklarınızın bakımında size yardımcı olan bakıcı, anneanne/babaanne ve dede ile işbirliği içinde uygulamanız ve hep birlikte aynı mesajı vermeniz önemlidir.

Tüm bunların dışında çocuklar için en önemli besinin sevgi olduğunu unutmadan, tüm adımlarınızı sabırla ve sevgiyle atmaya çalışın. Uygulayacağınız bu tür yöntemlere rağmen sorunu çözemiyorsanız bir psikolog danışmanlığında olası başka psikolojik nedenleri araştırmayı ihmal etmeyin.