Herkesin birden bire glüten hassasiyeti oldu!!! Hatta çılgınlık sınırları aştı, çocuğuna ekmek ve makarna yedirmeyen anneler var…
Amerika Birleşik Devletleri’nde son yıllarda hızla yayılan, özellikle bir çok ünlünün tanıtımıyla glüten hassasiyeti ve glütensiz diyetler resmen bir akım oluşturdu. Kilo kaybı ve insanların enerjilerindeki artış iddiası medyanın da ilgisini çekti.
Bizim ülkemizde de yıllardır kültürümüzün bir parçası olan buğday, birden bire dünyanın (belki biraz abartılı bir tabir olacak ama) en korkunç besini haline geldi.
Glütensiz diyetlerin, kilo verdirdiği, enejiyi artırdığı ve glütenin bağırsak sisteminde problemlere yol açtığına dair genellemeler glüten ile ilgili şikayeti olmayan sağlıklı insanların da bu diyeti kontrolsüzce yapmasına neden oldu.
Glütensiz diyetin kilo verdirdiğine dair bilimsel bir çalışma yok!!
Hatta glütensiz diyet yapıyorsanız kilo almamak için dikkatli olunması gereken noktalar var. Bazı kişiler glütensiz diyetle zayıfladıklarını ifade ediyorlar, bunun nedeni kilolu insanların çoğunun kilo alma sebeblerinin başında poğaça, börek, pide, aşırı porsiyonlarda ekmek tüketimidir. Bunları diyetinden çıkardığında kişi otomatik olarak zayıflamaktadır. Ama bir süre sonra karbonhidrat ihtiyacını glütenisiz diye patates ve pirinçle oluşturulmuş ürünlerle desteklediğinde, glisemik indeksi yüksek bu besinler hızla yağlanmaya neden olacaktır.
Bu durumun diğer bir sakıncası diyet lifinin azalması ve bir çok önemli B vitaminin alınamaması ile sonuçlanır. Meyve ve sebzelerin yanı sıra diyet lifinin en yaygın kaynakları glüten içeren tahıl ekmeği ve tahıllardır. Bu durum hem bağırsaklarda komplikasyon olarak kabızlık hem de yararlı bakterilerin azalmasına neden olacaktır. Bunun yerine porsiyon kontrollü “tam tahıl” tüketimi çok daha sağlıklı bir yaklaşımdır. Ayrıca piyasadaki bir çok glütensiz ürün tahıllı ürünlere göre maalesef çok daha kalorilidir.
Enerjinizin sebebi glütensiz diyet olmayabilir!
Glütensiz diyetle enerjisinin arttığını iddia eden kişiler de, bolca yedikleri hamurlu ürünler yerine Akdeniz diyetine uygun daha fazla sebze ve meyve tüketimine bağlı enerji artışı yaşıyor olabilir. Vücudunuza uygun meyve ve sebze tüketimi yanında doğru porsiyonlarda tam tahıl karbonhidrat tüketmek glüten alsanız bile yine de enerjinizi yükseltecektir.
Ayrıca glütensiz beslenme ile kalp sağlığı için olumlu etkileri olduğuna dair söylemlere karşılık olarak, kalp sağlığı açısından da B vitamini ve folik asit alımının azalması ve homosistein düzeylerinde bir artış kalp problemleriyle ilişkilidir. Medical Daily, “Daha az lifli taneler / azaltılmış lif, trigliserid düzeylerini artırabilir ve kolesterol düzeylerini olumsuz etkileyebilir” olduğu ifade ediliyor.(1)
Glütensiz diyet ile kalp hastalığını önlemede olumlu bir ilişki olmadığı da BMJ’de yayımlanan bir çalışmada ifade edilmiştir.(2)
Aslında bu konuya değinmemizin sebebi, medyada bazı ifadelerin fazlasıyla köpürtülmesidir. Buğday tüketimi sonrası, gaz ve şişkinlik şikayeti ile gelen bir birey, glütensiz diyet deneyebilir ve hatta sonunda zayıflayabilir. Ama bu durum basında maalesef “glütensiz beslenmek zayıflatıyor”, “Glüten bağırsak sağlığını bozuyor” olarak yer buluyor. Bu durumla ilgili bir sıkıntısı olmayan herkes, hatta çocuklarına dahi glütensiz beslenmeyi uygulamaktan çekinmiyorlar.
Yanlış anlaşılmaya mahal vermeden ifade etmeliyim ki, Çölyak hastalığı olanlara net bir şekilde glütensiz diyet uygulanır. Buğday, arpa, çavdar gibi besinlerden sonra rahatsızlık duyanlar, otizm şüphesi olan çocuklarda glüten eleminasyonları denenebilir. Diğer türlü uzmana başvurmadan yapılan her türlü uygulama sağlığınız için tehlikelidir.
Kaynaklar:
- http://www.medicaldaily.com/dangers-going-gluten-free-without-celiac-disease-people-diet-eat-less-heart-416744
- Lebwohl B, Cao Y, Zong G et al. Long term gluten consumption in adults without celiac disease and risk of coronary heart disease: prospective cohort study. BMJ. 2017.